‘Birçok kalp yetersizliği hastası, belirtileri ciddiye almıyor’

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), mayıs ayının ikinci haftası kutlanan ‘Kalp Yetersizliği Farkındalık Günü’ dahilinde Boehringer Ingelheim’ın şartsız katkılarıyla online bir basın toplantısı düzenleyerek bu hastalıkla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Toplantı sözcülüğünü üstlenen TKD Kalp Yetersizliği Alıştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çelik, “Çoğu kalp yetersizliği hastası, belirtileri ciddiye almıyor ve böylece tedavileri gecikiyor. Halbuki yürek yetersizliğinde erken teşhis yaşamsal ağırlık taşıyor” açıklamasında bulundu.
“Yürek yetersizliği hastalığı Türkiye’de, batı toplumlarına göre 10 yaş daha genç görülüyor”
Hastalıkla ilgili kayda değer veriler paylaşan Prof. Dr. Istek Yıldırımtürk, “Kalp yetersizliği hastalığında sağ kalım oranları bağırsak, meme ya da prostat kanserine kıyasla daha kötü olabiliyor. Yürek yetersizliği hastalığı Türkiye’de, batı toplumlarına kadar 10 yaş daha genç görülüyor. 65 yaş üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedeni olarak yürek yetersizliği yer alıyor. Dünya genelinde yürek yetersizliği ile hastaneye başvuran her 2 hastadan 1’i ise sonraki 5 yıl içinde hayatını kaybediyor. Hastalığın erken evrelerinde kalpte yetersizliğe ilişkin değişiklikler olmasına rağmen herhangi bir şikayet olmayabiliyor, oysa yürek yetersizliği ilerledikçe şikayet ve belirtiler ortaya çıkarak daha belirgin duruma geliyor.
Birçok yürek yetersizliği hastası, belirtileri ‘yaşlılık’ olarak değerlendirerek ciddiye almıyor ve böylece tedavileri gecikiyor. Halbuki kalp yetersizliğinde erken teşhis yaşamsal tartma taşıyor. 40 yaşından sonradan düzenli kalp kontrollerinin gerçekleştirilmesi, erken tanı ve teşhis için fazla değerli olabileceği gibi erken ölümlerin de önüne geçebilir. böylece kalp yetersizliği hastalığının haberdar olmak, uyumlu kontrolleri yaptırmak ve zorunlu tedaviyi olmak gerekiyor” dedi.
“Yürek yetersizliği ümidini yitirme nedeni değil”
Yürek yetersizliği basın toplantıda, kalp yetersizliğinin erken ve dürüst çare ile yoklama altına alınabileceğine de vurgu yapıldı. Prof. Dr. Çelik, “Ülkemizde kalp yetersizliği konusunda uzmanlaşmış o kadar çok kardiyolog bulunuyor. Kardiyolog yönlendirmesi ile hastalığa karşı kullanılmasının faydalı olduğu kanıtlanmış, hastalığa aleyhinde kullanabileceğimiz çoğu silahımız var. Bu hastalıktan dolayı ölüm riskini azaltan, hastalığın fena ve olumsuz olan seyrini yavaşlatabilen, ara sıra de iyi yönde değiştirebilen birçok ilaç tedavisinin yanı sıra, yürek yetersizliğinde ani ölümlere niçin olan ritim bozukluklarını şok verip düzelten veya kalbin her yerde senkronize bir şekilde çalışmasını karşılayan yürek pilleri mevcut. Ağırlaşmış ve ileri yürek yetersizliği hastalığı olan insanlarda da devreye kalp destek cihazları, yapay yürek ve yürek transplantasyonu giriyor” şeklinde konuştu.
Yürek yetersizliğine ilişkin istatistikler
TKD’den yapılan açıklamaya tarafından yürek yetersizliği, kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda kanı pompalamakta yetersiz kaldığı, ciddi ve sıklıkla ölümcül bir klinik tablo olarak tanımlanıyor. Kalp yetersizliği sonucu ortaya meydana çıkan esas belirtiler nefes darlığı, ayaklarda şişme ve ivedi yorulmadır. Bunun yanına öksürük, iştahsızlık, çarpıntı, geceleri sık idrara çıkma, yorgunluk da yürek yetersizliğinin öteki belirtileri arasında sayılabilir. Yürek yetersizliği ara ara hastaneye yatışı gerektiren kötüleşmeler ile seyredebilen kronik bir hastalıktır. sonuç olarak alıştırma kapasitesinde azalmaya, hayat kalitesinde kötüleşmeye, hastaneye yatışlara ve en önemlisi de ölüme niçin olabilmektedir.
Kalp yetersizliği yaşam boyu çare gereksinimi, hastaneye sık yatma ihtiyacı, çoklu ilaç tedavi gereksinimi, komplike ve pahalı aygıt tedavisi uygulamaları nedeniyle hasta, hasta yakınları, sağlık çalışanları bununla birlikte sağlık durumu ekonomisi üzerine koskocoman yük getirmektedir. Pek çok nedene alt olarak ortaya çıkabilen kalp yetersizliğine, şeker hastalığı yani şeker hastalığı, yürek damar hastalıkları, hipertansiyon gibi hastalıklar zemin hazırlayabiliyor. Keza, kalp damar hastalığı, geçirilmiş yürek krizi hikayesi yer alan yaklaşık her 2 kişinin 1’inde yürek yetersizliği görülebiliyor. Yürek yetersizliği hastalığı olan insanların yaklaşık yüzde 50-60’ına hipertansiyon, yaklaşık yüzde 35-40’ına da diyabet eşlik ediyor. Diyabetli hastalarda ise yürek yetersizliği nedeniyle hastaneye yatış riski 1,5 kat daha artı.