DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Uzmanından dondurulmuş gıdalar için önyargıları yıkan yorum

Uzmanından dondurulmuş gıdalar için önyargıları yıkan yorum
29.04.2022
176
A+
A-

Büyük şehirlerde egzersiz temposu ve hayat koşturmacası dolayısıyla yemek yemek hazırlamaya yeterli süre bulamamaları insanları daha pratik ve basit hazırlayabilecekleri ürünlere yönlendiriyor. Bu ürünlerin başında ise bilhassa pandemi ile birlikte seçim edilme sıklığı büyüme gösteren dondurulmuş gıdalar geliyor. Fiilen yurt dışı ile kıyaslandığında Türkiye’de dondurulmuş gıdaya görüntü açısında önemli bir ön hak var. Lakin son zamanlarda paylaşılan verilere kadar, pratik, vakit bakımından ayrıcalıklı ve ekonomik olması dolayısıyla dondurulmuş gıdaların tüketim oranları günden güne artıyor. Hatta aynı şekilde dondurulmuş yiyecek pazarı da önemli bir ivme kazanarak yüzde 43 çoğaltma kaydetti.

Gıdaların besin değerlerini diğer gıda muhafaza işlemlerinden daha iyi koruyor!

Dondurulmuş gıdaların sağlıksız olduğu düşünüldüğü için önyargıların olduğunu aktaran İstanbul Arel Üniversitesi Gıda ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Açlık Persil Özkan aslında bu beslenme muhafaza işleminin daha iyi olduğunu söyledi. Dr. Arzu Persil Özkan, “Dondurma işlemi öteki alternatif beslenme muhafaza yani kurutma, konserveleme gibi yöntemlere göre daha çok beslenme değerini koruyan bir operasyon. Besinleri dondurarak sakladığınızda en yüksek düzeyde beslenme değerini, lezzetini, orijinal rengini korumuş oluyorsunuz” dedi.

“Sebze tüketimi bu sayede arttı”

Evvelden zaman kaybından dolayı seçim edilmeyen sebze grubunun da bu sayede tüketiminde çoğaltma yaşandığını açıklayan Açlık Persil Özkan, “Dondurulmuş sebze ve meyvenin tüketimi son derece pratik. Belki yıkayıp temizlemek, ayıklamak için vakit bulamıyor olabilirsiniz lakin dondurulmuş dolabınızda bulunan sebzeyi yarım saat içerisinde yemeye hazırlanmış bir şekilde sofraya koyabilirsiniz. Ayrıca ayrıca daha idareli oluyorlar. Dolayısıyla insanların tercih etmesini haklı buluyorum ve bunda da bir sakınca görmüyorum. Zaten insanların sebze tüketimi yoğun egzersiz şartlarından nedeniyle önerilen düzeyde olamıyordu. Fakat dondurulmuş sebzeler vasıtasıyla sebze tüketimin arttığına dair veriler var elimizde” biçiminde konuştu.

En manâlı nokta çözdürme işlemi!

Dondurulmuş gıdaların tüketim öncesinde en uyarı edilmesi gereken konunun doğru çözdürme işlemi olduğunun da altını çizen Istek Persil Özkan açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Dondurulmuş ürünleri çözdürme sürecinde bir takım kurallar var. Örneğin çözdürülmüş bir ürünün her tarafta asla dondurulmaması gerekiyor. Bunun yanı sıra besinleri çözdürürken uzun sürede çözünmesi gereken mesela et ürünleri mutlaka derin dondurucudan çıkarınca buzdolabının soğutucu kısmında çözünmeli. veya fırınların çözdürme ayarında ve ısısından faydalanılabilir. Oda sıcaklığında çözdürmek dürüst değil, çünkü o süre mikroorganizma faaliyetini başlatmış ve arttırmış oluyorsunuz. bundan başka ast iyi pişirmek lüzumlu. İyi pişirdiğinizde ısıya aklıselim olan mikroorganizmaları değil ediyorsunuz. Dondurma işlemi sterilize işlemi değildir. Besini dondurduğunuzda yapısındaki mikroorganizmayı değil etmiyorsunuz ama faaliyetini durduruyorsunuz. O nedenle çözdürme ve pişirme aşamaları önemli.”

Esas sağlıksız olan “etiket okumamak”

Yalnızca sebze ve meyvelerinin saf hali dışarıda dondurulan hamur işi, hazırlanmış yemekler ya da pasta ürünlerinin içeriğinin her zamanki dinç gıda kurallarına uygun olarak denetleme edilmesi gerektiğini de açıklayan Özlem Persil Özkan, “Pişirmeye hazır bir şekilde kullanıma sunulan, soslu yiyecekler, yemeklerin dondurulmuş hali tuzlu ve yağ açısından yüksek olabilir. veya şeker ve kolay karbonhidratları bir miktar daha pozitif içeriyor olabilir. Fakat bu dondurulmuş olmasından kaynaklı yok. Siz restorandan yemek siparişi verirken de zaten gıda içeriğine uyarı etmeniz gerekiyor. Biz diyet reçetelerini hazırlarken kişilere neyi nasıl pişireceklerine ve içinde neyin ne değin yer alacağına dair bilgiler de veriyoruz. O nedenle kronik hastalığı olan veya riski taşıyan mesela yüksek kan basıncı, yürek damar hastalığı, şeker hastaları veya kanser geçirmiş olan kişiler veya riski yer alan şahısların beslenmelerinde tuzu, yağı, basit karbonhidratları kısıtlayarak tüketmeleri lazım. Bu zaten sağlıklı beslenme önerilerinde de var. O nedenle tüketim sıklığı ve porsiyon miktarı önemli sahiden. Sürekli bu nesil ve hazır gıdalara maruz kalmak çok içten bir yaklaşma olmayabilir. Bu yüzden bu konulara dikkat etmeleri ve mutlaka etiket okumaları çok kayda değer. Çünkü biz kişilere dinç gıda önerileri verirken diyetlerinde trans yağ içeren ürünlerin olmaması gerektiğini, doymuş yağ miktarının ve toplam yağ miktarının kısıtlanması gerektiğini, kolay karbonhidratların tekrar kısıtlanarak alınması gerektiğini öneriyoruz. Bütün bunları göz önüne aldığımızda restorandan da söylesek, lokantada da yesek, evde de pişirsek, pişirdiğimiz yemeğe nelerin girmesi gerektiğini bilerek yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla yemeğe hazır dondurulmuş mahsul alırken belli başlı uyarı edilmesi gereken şey etiket okumaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Şeyda Ceylan Görgenç
 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.