Hasta ve hasta yakınları kansere dikkat çekti

Kanser keza dünyada hem de Türkiye’de sebebi tanıdık ölümler sıralamasında yürek ve damar hastalıklarından sonra ikinci vefat sebebi olarak görülüyor. Halkı bilgilendirme, bilinçlendirme, farkındalık kazandırması nedeniyle ‘1- 7 Nisan Kanser Haftası’nda faaliyetler düzenleniyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) kadar kanser hasta dernekleri, hasta ve hasta yakınları ile “Kanser Haftası” farkındalık etkinliği yapıldı. Şair ve yazan Sunay Akın; hekimler, kanser hastaları ve yakınlarının katılımıyla söyleşi gerçekleştirdi. Nefes Terapisti Tuğçe Boztepe de nefes egzersizleri uygulaması gerçekleştirdi.
Kanser Savaşçıları Derneği kadar, uzmanlar eşliğinde kanser hastalarına karşın cilt bakımı, makyaj ve saç bakımını içeren “İyi Bak Kendine Atölyesi” 8 bayan kanser hastasının katılımıyla yapıldı. Etkinliğe katılan diğer kanser hasta dernekleri kadar açılan stantlarda ise hastalara ve öteki katılımcılara bilgilendirmeler yapılarak, broşürler dağıtıldı.
Etkinlikte aynı zamanda TTOD Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, TTOD Genel Sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez, TTOD Idare Heyeti Üyesi Prof. Dr. Faysal Dane ve TTOD Idare Heyeti Üyesi Prof. Dr. Meral Günaldı’nın katılımıyla basın toplantısı yapıldı.
Dinçer: “Kanser tedavisi olan bir hastalıktır”
Prof. Dr. Murat Dinçer basın toplantısında yaptığı açıklamada, kanser farkındalığını artırmak ve kanser hakkında bilgiler devretmek için toplantılar gerçekleştirdiklerini belirterek, “Hastaya kanser tanısı konduktan sonra çevresindekiler de oldukça etkileniyor. Her şeyden önce hastalığı kabullenip tedaviye hemencecik başlamak gerekiyor. Kanser tedavisi olan bir hastalıktır. Tedavi süreçleri değişkenlik gösterebilir, zorlukları da olabilir oysa hastalarımızın tamamı bu tedavilerden fayda görmektedir. Erken evrede teşhis edildiği vakit adamakıllı şifa ile sonuçlanabiliyor” biçiminde konuştu.
İmmünoterapinin SGK kapsamına alınmasına ilişkin olarak da Prof. Dr. Dinçer, şunları söyledi: “İmmünoterapi Türkiye’de uzun bir süredir var lakin sadece böbrek tümörleri ve bazı cilt tümörlerinde aktifti. İmmünoterapi, akciğer kanserlerinde SGK göre ödeme kapsamına alındı”.
Prof. Dr. Dinçer, koronavirüs aşılarıyla birlikte salgının hafiflediğinin altını çizerek, salgının gerileme dönemine girdiğini söyledi. Dinçer, “Aşılamaların tamamlandığı toplumlarda koronavirüse ast ölümler düşük seviyede yer alıyor” şeklinde konuştu.
Sönmez: “Çare gören hastalar oruç yakalamak için doktorlarına danışmaları gerekiyor”
Doç. Dr. Istek Sönmez ise “Kanser tedavisinin ileri aşamalarında da bundan böyle sağ kalımları yeni ilaçlarla uzatabiliyoruz. Amacımız kanseri kan basıncı ya da şeker hastalığı gibi kronik bir hastalığa çevirmektir. Kanser tedavisi görebilen hastalarımızın bol istikrarsız tüketmesini istiyoruz. Bu yüzden çare görebilen hastalarımızın oruç tutmasını önermiyoruz. tedavi bittikten daha sonra hastalığın cinsine ve peşine düşüp takip cinsine alt olarak oruç tutup tutmama isteklerini hekimlerine danışmaları gerekiyor. Doktorları uygun görürse eğer hastalar bir sonraki dönemde oruç tutabilirler” dedi.
Prof. Dr. Faysal Dane, “Kanser hastalarının başvuruları bundan böyle geç olmuyor. Koronavirüs aşılarının olumlu sonuçlar vermesiyle hastalar hastanelere daha rahat geliyor. Artık koronavirüs salgınının etkisiyle teşhis konması ve çare süreçlerinde aksamalar yaşanmıyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Meral Günaldı, kanserin dünyada ikinci ölüm nedeni olduğunu belirterek, “Erken teşhisin konulması ve tedavilerin gelişmiş olması, kanserlerdeki vefat oranlarını azaltmaktadır. Ülkemizde tıbbi onkoloji uzman sayısı artmaktadır. Çoğu merkezde tıbbi onkoloji uzmanı bulunmaktadır” dedi.