Oruç tutan kalp hastaları mutlaka sahur yapmalı

Türk Kardiyoloji Derneği üyesi, Kardiyoloji ve Ritim Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, oruç tutacak olan kalp hastalarının mutlaka sahur yapması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, oruç tutabilen yürek hastalarının iftar ve sahurda nelere uyarı etmesi gerektiği konusunda, “İftarda mutlaka ilk olarak çorba olmalı, mesela karışık sebze çorbası burada iyi seçenek olabilir. Çorbayı içtikten sonradan yemeğe bir ara vermek olur. Bu ara, sizin iştahınızı azaltacak ve fazla kalorili beslenmenizi engelleyecektir. Kızartmalardan, fazla yağlı gıdalardan, bitmiş gıdalardan ve gazlı içeceklerden uzak durmak bu ayda kilo almamak açısından önemlidir. Yine fazla karbonhidratlı, fazla tuz beslemek Ramazan esnasında sağlığınızın bozulmasına niçin olabilir. İftar sırasında ve sahura dek yeterince su içmek böbrek sağlığımızı korumak açısından fazla önemlidir. Oysa yürek yetersizliği olan hastalar sıvı alımını 1-1,5 litre sınırında tutmalıdır. Kalp hastaları mutlaka sahur yapmalıdır. Sahurda tuzsuz peynir, yoğurt, bol yeşillik ve tuzsuz badem, ceviz tüketmekte üstünlük var. Aşırı akarsu, kahve tüketilmemelidir. Akarsu ve kahve idrar söktürücü özellikleri nedeniyle sizin gün içerisinde susamış kalmanıza neden olabilir” dedi.
Oruç yakalamak isteyen tüm yürek hastalarının mutlaka doktorlarına başvurmaları ve onların tavsiyesi doğrultusunda hareket etmeleri gerektiğinin altını çizen Alper, “2021 yılında değerli hocalarımla birlikte meslektaşlarımızın işini kolaylaştırmak adına bir uzlaşı raporu yayınladık. Tıbbi literatürde Ramazan ile ilgili binlerce makale bulunmakta. Son üç ay içinde kalp krizi geçiren yine bu zaman kapsamında balon-stent uygulanan hastalar, ileri safha yürek yetersizliği olan hastalar veya son 6 ay içinde kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye yatan hastalar, kontrolsüz hipertansiyonu, kontrolsüz ritim bozukluğu olan hastalar, ileri düzeyde kapak hastalığı olanlar, yüksek akciğer tansiyonu olanlar, kalp hastalığına böbrek yetersizliği eşlik eden hastalar, bir takım kalıtımsal yürek hastalığı olanların (Brugada sendromu, uzun QT sendromu, hipertrofik kardiyomyopati gibi) oruç tutmaları sakıncalı olabilir” dedi.
Oruç tutan kalp hastalarının hap tedavilerinin düzenlenmesi ile ilgili ise Alper, “Ramazan’da sadece iki öğün yapılıyor ve bu öğünler arasındaki zaman uzun değil. böylece hastaların Ramazan’dan önce hap tedavisi ve dozaj ayarlamaları için doktorlarıyla görüşmeleri gerekmektedir. Özellikle kan basıncı ilaçlarında ve idrar söktürücülerde doz ayarı çoğunlukla gerekebilir. Hekimler eğer mümkünse tek doz ilaç tedavilerini seçim edebilirler” dedi.
Dinç bireylerin oruç tutarken çalışma yapabileceklerini bildiren Alper, “Dinç bireyler Ramazan’da çalışma yapabilir. Kan şekerinde fazla düşmeyi durdurmak için oruç sırasında orta şiddette alıştırma önerilir. Serin ortamlarda yürüyüşler yapılabilir. Aşırı akıcı kaybına niçin olabilecek egzersizlerden uzaktan durulmalıdır. Sabahtan yerine akşam egzersizleri tercih edilebilir. Ramazan’da egzersiz yerine getirmek maddesel performansta artışa niçin olacaktır” dedi.
Sağlıklı vatandaşların da Ramazan’dan önce tansiyon şeker ve kolesterol düzeylerini kontrol ettirmelerinin faydalı olacağını kaydeden Alper, “Bilhassa kilo kontrolü için hedefler belirlemek, aile bireyleri ile birlikte egzersiz programları planlamak daha sağlıklı edinmek namına ciddi bir motivasyon sağlayacaktır. İftar ve sahurda bilhassa şekerli, tuz, unlu gıdalardan uzaktan durmak yeterince istikrarsız almak çok önemlidir. Son olarak şunu belirteyim, orucun maddesel olduğu kadar sosyal bir ibadet olduğunu unutmamak lazım. Vatandaşlarımız dini bir ödevi yerine getirebilmenin huzurunu yaşarken, iftar sofralarında da dostluklarını geliştirmeyi ihmal etmesinler” şeklinde konuştu.
Hasibe Karadağ