DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Akciğer kanserinde erken tanı vurgusu

Akciğer kanserinde erken tanı vurgusu
24.03.2022
305
A+
A-

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği’nce (ASYOD) Antalya Belek’te düzenlenen Milletlerarası katılımlı Milli Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK 2022), Türkiye ve dünyadan fazla sayıda göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi uzmanlarının katılımlarıyla gerçekleştirildi. Kongrede göğüs hastalıkları kadar peşine düşüp takip ve tedavisi yapılan hastalıklar ile ilgili aktüel bilgiler, yeni tanı ve tedavi yöntemleri, karşılaşılan acayip olgular ve sahadaki hekimlerin karşılaştığı klinik problemler tartışıldı.

Kıyık, akciğer kanserinin dünyada ve Türkiye’de kanser türleri içinde en fazla görülen ve azami ölüme niçin olan durumunun olduğunu kaydetti.

” Erken safha vurgusu”

“Akciğer kanseri giderek artıyor mu” sorusunun cevabına ilişkin Kıyık, “Şöyle cevaplayabiliriz. Sigara içimi acaba artıyor mu. Evet maalesef sigara içimi artıyor. 11 yaşından itibaren çocuklarda sigara içme oranlarının arttığını görüyoruz. Her şeyden önce kansere yakalanmamak lüzumlu. Nasıl bir yola çıktığımızda sürat yaptığınızda kaza riskinin artıyorsa, akciğer kanserine de sigara içersek, kansere sebep olabilecek bir takım meslek kollarında çalıştığımızda, koruyucu tedbirler alınmadığı zaman akciğer kanserine yakalanma riski artacaktır. Kanser olduktan daha sonra dileğimiz şu, akciğer kanserini erken evrede yakalayabilmek” dedi.

“Sağ kalma ve hastalıkta kurtulma oranları arttı”

Kanseri önlenemiyorsa, erken evrede yakalamanın önemini işaret eden Uzman Dr. Murat Kıyık, “Dünyada tarama çalışmaları var. Düşük doz akciğer tomografisiyle daha erken evrede yakalayıp, kanseri erken evrede halletmek, tedavisini yerine getirmek için. Tedaviyi gerçekleştirmek için bir takım girişimler var. Şu an akciğer kanseri tedavisinde doğaüstü gelişmeler var. Bundan 10 sene önce akciğer kanserinde sağ kalma, hastalıktan kurtulma oranları yüzde 12-15 seviyesindeydi, bugün yüzde 25’ler civarına yükseldi. Emrindeki fakat bu oranlarda eksik lakin biz gelişmelerin devam edeceğini umut ediyoruz. Akciğer kanseri tedavisinde erken evrede zaten tümörün cerrahi olarak çıkarılması gündemde olduğu için burada çok fazla eskiden beri değişen bir şey yok” diye konuştu.

“Tedavide umut verici gelişmeler”

Hastaların kendilerine daha çok ileri evrede gediğinin altını çizen Kıyık, “İmminoterapi, hedefe yönelik tedaviler, nokta atışı denilen radyo terapi uygulamaları doğru akciğer kanserine çare edici bir hastalık haline getirme veya kronik bir hastalığa çevirme yolundayız şimdi. Hedefe karşın tedavilerle günde alacağımız birkaç hapla rahatsızlık bir kronik ayla gelebiliyor. Bunlar çok uzun süreli tedaviler olduğu için maliyeti yüksek olmakla birlikte hastalığı önleyici çare edici durumda oldukları için uzun yıllar hastalanıp 10-15 yıldır çare ettiğimiz hastalarımızın olması bizleri sevindiriyor. İmmünoterapi ceset bağışıklığını güçlendirerek onları kansere karşı savaşan hücreler durumuna çeviren tedaviler bunlar. Bunlarda umut verici. Akciğer kanserinde olduğu gibi diğer kanserler içinde umut verici ama pahalı tedavilerdir. Bunların gelişmesi daha ileride kombinasyon tedavilerinin olması yeni yapılan çalışmaların süratli şekilde devam etmesi de kanser tedavisinde umut veriyor” dedi.

“Yeni bir sayfa açılıyor”

Akciğer kanseri olan bir hastayla karşılaştıklarında yaşanılanları anlatan Kıyık, “Ailenin nasıl yıkıldığını, hastanın kendini sorgulamaya başladığını görüyoruz. Hasta bir defa depresyona giriyor, ondan sonraki yaşamı ayrıntılarıyla değişiyor. Hayatında yep yeni bir sayfa açılıyor. Önce bir tereddüt, hastalığı reddetme, sonradan kabullenme gibi durumları görüyoruz. Bu durumlara düşmeden gerçekte keşke sigara bırakılabilse, koruyucu tedbirlere uyabilsek” değerlendirmelerinde bulundu.
 

İsa Akar-Akif Yılmaz
 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.