DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Uzmandan ailelere ergenlik dönemi uyarısı

Uzmandan ailelere ergenlik dönemi uyarısı
13.03.2022
318
A+
A-

Şehir Alsancak ve Şehir Halkı Bayraklı Tıp Merkezleri’nde ödev yapan Uzman Klinik Psikolog Doğancan Dursun, ergenliğin çocuk için kişi olma yolunda fırtınalı bir işlem olduğunu belirtti. Aileler içinse erginlik kelimesinin korkutucu olduğunu kaydeden Dursun, “Ülkemizde birey edinmek yeni yeni kabullenilen bir işlem olduğundan zorlanmalara şaşırmamak lüzum. Ergenlik için ataerkil, baskıcı ailelerde yok sayılan, arsızlık olarak nitelendirilen sadece erkeklere özgü delikanlılık, kanı deli olma durumları gerçeği yansıtmıyor. Efendilik, toplumun her dediğini yapan, gık demeyen çocuklar olsun üzerine baskıcı bir sistem, ergenliği birey olmayı değil sayıyordu. sonuç olarak sorgulamayan, girişimci olmayan, hakkını savunamayan, boyun eğmiş kişilerden oluşan bir toplum oluştu. Günümüz aileleri ise durumdan davacı olup aksi yönde bir tavır sergilediler lakin bu da aileleri terapiye dek götüren sonuçlara yol açtı” diye konuştu.

“Ne dersek tersini yapıyor”

Terapiye gelen anne babaların ‘‘Hocam ne desek tersini yapıyor, lafımızı dinlemiyor. Varsa yahut kendi bildiği. Beğenmez oldu bizi. Odasından çıkmıyor, çıkınca aralıksız ağız dalaşı çıkıyor. Kusur yapıyor, kızmıyoruz. Tersliyor bizi, alttan alıyoruz. Bıraktık, ‘Ne yapsın istiyorsa’ dedik lakin değil sabredemiyoruz. Kızıp bağırdık, o da işe yaramıyor. Kesintisiz mutsuz. Bizim zamanımızda yoktu bunlar. Ne istiyor bu çocuk?” diye yakınmalarda bulunduklarını bildiren Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yanıt epeyce kolay; çocuk kişi almak istiyor ama o da bilmiyor bunu. Tüm bu aleyhinde gelmeler kendini tanıyabilme girişimleri. Erginlik dönemini yaşamadığını düşünen bir kuşağın böyle bir durumu algılayamadığını düşünüyorum. Yaşamadığı, görmediği, bilmediği bir süreci nasıl yönetecekler? Ben bu konuda ailelerin eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tutumlar hâlâ benzer ya her zaman ya hiç yaklaşımları, aşırı baskıcı veya hiç kuralı olmayan ebeveynler. Aileler ilk olarak ergenliğin çocuklar için eğlenceli, oyunlu, çocukluğun bittiği, hayatlarında taşıması kuvvet olan birçok sorumluluğun karşılarına çıkmaya başladığı safha olduğunu görmeliler. Bu evrede çocuklarının davranışlarında neyin normal olduğunu, neyin olmadığını bilmeleri gerekiyor. Maddi değişimler konusunda çocuklarıyla konuşmaya başlayarak, bu dönemde yanlarında olduklarını belirterek işe başlamaları önemlidir.”

“Vücut ergenlikte fakat beyin çocuk”

Dursun, “bedenin ergen, beynin çocuk” olduğu bu süreçte duygusal dalgalanmalar, ani çıkışlar yaşanacağını, duyguların sınanıp sınırlar konusunda çatışılacağını, gerilimin artıp mutlaka sorun çıkacağını söyledi. Yönetmeyi haberdar olan ailelerde bu durumun daha kısa sürede geçeceğini bildiren Dursun, şu önerilerde bulundu:
“Yönetmek için açık iletişim kurulması önemlidir. Sınırları ve beklentileri çok net açıklama ederek iki taraflı bir uzlaşma sağlanmalı, sorun görülen kısımlarla ilgili kaygılar dobra dobra açıklama edilmelidir. Anne baba ve çocuk aralarında kontrat yapar gibi maddeler yazıp imzalayabildiğimiz ve uyulmayınca ne gibi yaptırımların olduğunu bile ifade eden yazılı belgeler çok fonksiyonel olabiliyor lakin bu anlaşma iki tarafı da kapsamalı ve iki tarafın da onayıyla olmalıdır. Bu yapıldıktan sonradan daima revize için görüşmeler talep edilebilir, müzakere süreci gibi. Çocuğunuzu anlayışlı olmak için dinleyin. Tavsiye devretmek, tavsiye olabilmek için değil. ‘Neden baştan bu güncellemeye ihtiyaç duyuyor?’ sorusuna yanıt arayın. Bu dönemde sevilmeye, dinlenilmeye ihtiyaçları var. Bu sebepten şartsız sevdiğinizi açıklama ederek kendi konuşmanızdan daha fazla onları dinleyin. Genelde bu danstan ergenler vazgeçer gibi düşünsek de ailelerin başlıca bu dansı sonlandırıp kendi doğrularını bilgi vermek için direttikleri ve sonunda iki tarafın da kaybettiğini görüyoruz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.