DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

‘Sinsi ilerleyen glokomu göz ardı etmeyin’

‘Sinsi ilerleyen glokomu göz ardı etmeyin’
11.03.2022
134
A+
A-

Günümüzde dünyada yaklaşık 80 milyon glokom hastası olduğunu bildiren Prof. Dr. Mehmet Selim Kocabora, “Sinsi ve kronik bir rahatsızlık olan glokoma yol açan en kayda değer niçin göz içi basıncının yükselmesidir. Glokomda çoğalan görme hasarı ilk evrede hasta göre ayrım edilmez. Hastalık ancak son aşamaya yaklaştığında hasta görme kaybını hisseder. Glokomda oluşan görme siniri hasarı geri dönüşümsüz olduğu için tedavideki ana amaç var olan o lahza ancak görme kapasitesini korumaktır” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Selim Kocabora, 12 Mart Dünya Glokom Günü zarfında önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Kocabora, sinsi ilerleyen glokomun göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Kocabora, göz tansiyonu ya da millet arasında karasu hastalığı olarak aşina glokomun sinsi ve kronik bir rahatsızlık olduğuna dikkati çekerek, “Görme sinirini gözden beyine doğru milyonlarca asap lifi taşır. Beyinde görme merkezi bu taşınan sinyalleri gösterme haline dönüştürür. Glokom, görme sinirinin gözden çıkmadan önceki kısmındaki asap liflerine hasar verir. Zaman içinde görme sinirinin başlangıcındaki bu lifler göz içi basıncının etkisi ile hasarlanır ve eksilir. Glokom sinsi ve kronik bir hastalıktır” dedi.

“Tedavide maksat var olan görme kapasitesini korumak”
Glokoma yol açan en manâlı nedenin göz içi basıncının yükselmesi olduğuna dikkat çekici eden Prof. Dr. Kocabora, şöyle devam etti: “böylece glokom tedavisindeki başlıca niyet göz içi basıncını azaltarak görme sinirinde oluşacak hasarın önüne geçmektir. Glokomda artan görme hasarı ilk evrede görme alanının çevresel kısmında başladığı için hastalığın birincil aşamalarında hasta göre fark edilmez. Hastanın merkezi görmesi ancak son aşamaya yaklaştığı dönemde bozulmaya başlar ama hasta bu dönemde görme kaybını hisseder. Glokomda oluşan görme siniri hasarı geri dönüşümsüz olduğu için tedaviye başlandığında esas amaç var olan o lahza fakat görme kapasitesini korumaktır, geri çevirmek imkânsızdır.”

“Bilhassa 40 yaş sonrası kontroller aksatılmamalı”
Rahatsızlık ile ilgili rakamlara değinen Prof. Dr. Kocabora, “Dünyada şimdi glokom tanısı almış olan takriben 80 milyon civarında insan vardır ve bu hastalardan diğer glokom tanısı konmamış yaklaşık olarak bir pek daha hasta mevcuttur. Glokom tanısı konmuş hastaların yaklaşık yüzde 25’i hayatlarının sonunda bir gözünden, yüzde 10’u ise her iki gözünden kör olma aşamasına geleceklerdir. Tüm bu bilgiler ışığında glokomun manâlı bir ırk sağlığı problemi olduğu açıktır. böylece erken tanı ve tedavi için rutin göz muayeneleri özellikle de 40 yaş ardından aksatılmamalıdır” açıklamasında bulundu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.