Profesörden merdiven altı estetik tepkisi: ‘Bile bile de lades denilmez’

Son yıllarda çoğalan estetik operasyonlar uygunsuz koşullarda yapıldığında vatandaşların hayatına mal olabiliyor. Yurt dışında yüz estetiği eğitimi alan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Halkı Hastanesi’nde devir yapan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Profesör Dr. Zeliha Kapusuz Gencer de vatandaşları merdiven altı işletmelere gidilmemesi noktasında uyardı.

Gencer, vatandaşları Sağlık Bakanlığı göre denetlenen, tatmin edici afiyet donanımına sahip noktalarda işlemler yaptırmaları tavsiye etti. öte taraftan korona virüsle mücadelede üst solunum yolu enfeksiyonları ile korona virüsün ayırt edilemediğine uyarı çeken Dr. Gencer, bu durumlarda test yapılmasının gerekliliğine uyarı çekti.

“Üstteki solunum yolu enfeksiyonu olan herkes korona da olabilir”

Korona virüs belirtileri ile üst solunum yolu enfeksiyonlarının ayırt edilemediğine uyarı çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Zeliha Kapusuz Gencer, “Boğazı ağrıyan gıcık öksürüğü olan ya da üst solunum yolu enfeksiyonu olan herkes korona da olabilir. Deneme olmadan hiçbir şekilde korona mıdır değil midir, bir şey söyleyemeyiz. Koku kaybıyla gelen hastamız çok, korona başladığı dönemde koku kaybı daha fazlaydı, belli bir zaman sonra bunlar toparladılar. Şu son dönemde Omicron’dan daha sonra tekrar koku kaybıyla gelen hastalarımız var. Bizim kendi yaptığımız bir çalışma var, koku kaybı verilen ilaçlarla düzelmeyen hastalarda olfaktör sinir boyutlarını, buraya bir hasar vermiş mi vermemiş mi onu çalışıyoruz. Üstteki solunum yolu enfeksiyonu kışın zaten kulak burun boğazın belli başlı konusudur. Genel Olarak üst solunum yolu enfeksiyonuyla bilhassa minik çocuklarda anaokuluna başlamış çocuklarda çok pozitif üstteki solunum yolu enfeksiyonuyla ortaya meydana çıkan bir adenoit ve tonsil büyümesi büyük bir grup hastamızı oluşturuyor” dedi.

“Yapılan müdahaleler para hırsıyla hastalarımıza hasar verilebiliyor”

Pandemi sürecini değerlendiren ve bu süreçte uzun vakit evde kalınmasının ardından vatandaşlarda estetiğe yönelim eğilimi oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Gencer, “Sürekli evde olup bundan başka ekran karşı kendini ekranla ifade etme, bilgisayarda toplantılar derken halk direkt kendilerine bakar ve kendi vücutlarındaki daha çok yüzlerindeki eksiklikleri görür oldular. Bu anlamda bir tık daha büyüme var diyebiliriz. Karşımızda bir virüs var, 2-3 yıldır da onunla savaşıyoruz, elbette herkese aşısını olmasını öneriyorum. İlacı veya bitkiyi de alırken dozajını bilmediğimiz için bunları çok kontrollü tüketmemiz lazım. Şayet toksik dozda tüketiyorsunuz o da size hasar verebilir. Görüntümüz bizim için çok kayda değer, bir botoksun bizi daha genç göstermesi veya burun estetiğiyle surat şeklimizin değişmesi, bunların tümü insanlarda koskocoman bir estetiğe açlık yani estetik yaptırma ricası oluşturuyor. Karşısında tarafta da para kazanmak isteyen halk var ve bu halk müziği ara sıra tam yetkili ahali yok. Yapılan müdahalelerde bu para hırsıyla hastalarımıza hasar verilebiliyor. Tabi doktor olduğu vakit komplikasyon olmaz mı olur fakat ehli olmayan birisi bir iş yaptığı vakit daha çok sıkıntı yaşarsınız” şeklinde konuştu.

“mahsus de lades denilmez diyelim”

Vatandaşların düşündüğü işlemleri Sağlık Durumu Bakanlığı tasdikli merkezlerde yaptırması gerektiğine uyarı çeken Prof. Dr. Gencer, “kasten de lades denilmez diyelim. Ehli olan insanlara gitmek gerekli. Ben hastalarıma tavsiyem; muhakkak merdiven altı işletmemelere gitmemesi daha kontrollü bu konuda tatmin edici eğitimi almış insanlardan yardım alması fakat bu şekilde daha az sorunlarla karşılaşacaklarını düşünüyorum. Malzemeler çok fiyatı yüksek yani bu dolgular, botoks bile yeni fiyatlandırması arttı. Bir flakonu bin 200 lira civarında gerçekte fazla fiyatı yüksek eğer ucuza yapıyorlarsa ne yapıyorlar. Firari, kontrolsüz, çok da denenmemiş, onayları alınmamış şeyler. Dolgularda da böylece fazla uyduruk olanlar var. Fiyatlar çok yerinde, ardından yüzünüze enjekte edilen şeyler sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Eğer bir şey fazla ucuz oluyorsa ona da dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum, her şeyin de bir hakkı var” ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ – Alper Suat Tutaşı