‘Bir bebeğin uyku döngüsü 0-6 ay arasında oluşuyor’

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Nicel Yıldız Silahlı, her bebeğin uyku sürecinin öbür olduğunu belirterek yaşa kadar sağlıklı uyku döngüsünü açıkladı. Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Silahlı, bebeklerin gece uyanmasının bayağı olduğuna uyarı çekerek, “Bebekler bir süre sessizce yatıp uykuya dalabilir. Üşüdüğünde, çok sıcak geldiğinde, ebeveyne gereksinim duyduğunda, beslenme ve daha alçak değişiklik gibi bir ihtiyacı olduğunda ise ağlayarak sizden yardım isteyebilir. Ara Sıra yalnızca uyumak için yakınlarında birinin olduğunu bilmeye gereksinim duyarlar. Her ailenin gece uyanmalarını kendileri için en uygun bir şekilde yönetmesi gerekir. Çocuğun ihtiyacının karşılanması ve en iyi şekilde uyuyarak dinlenmesi gerekir” dedi.

“Kaliteli vakit dinmek uyku ritminin oluşmasını sağlar”

Bilhassa yeni doğan bebeklerdeki uyku ritmine değinen Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Silahlı, sözlerine şöyle devam etti: “Her bebek birbirinden farklıdır ve uyku süreci değişkenlik gösterebilir. Doğumdan itibaren bebeklerin anne ve babası ile etkileşim içerinde olmaya ihtiyacı vardır. Nitelikli süre aşmak, şarkı bildirmek, konuşmak, kitap okumak ve oyunlar oynamak onu mutlu eder ve gelişimini destekler bunun yanına dinç bir uyku ritminin oluşmasına muavin olur. Doğumu peşine düşüp takip eden birincil haftalarda bebekler 24 saatin 12 ila 19 saatini (sıradan 16 saat) uykuda geçirir. Gece gündüz ayrımı olmadan 2-3 saatte bir uyanır, beslenme ve alt değişimi gibi aktiviteler sonrası uykuya dalarlar. Üçüncü aya dürüst çoğu bebekte gece gündüz ritmi oturur, birçoğu gündüz daha uzun süreler mesela 4 saat gibi uyanık kalır, 2-3 kere idrak etme yapar. Geceleri uykuda geçen vakit uzar, 2-3 kere uyanabilir ve 1-2 defa gece beslenmesine ihtiyaç duyar. Yaklaşık 3-4 ay civarında bebeklerin uyku döngüleri gelişir. Gün boyunca uyanıkken oynanan oyunlar, gün ışığında aktiviteler yapılması uyku hormonunu baskılar ve bebeğin uyanık kalmasını sağlar. Geceleri ekrandan uzaktan tutulması, sakin sessiz ve karanlık bir ortam hazırlanması gerekir. Uyku öncesi kitap okuma, masal anlatma, ninni söyleme, ılık banyo, pijama giyilmesi bebeğin uykuya dalmasına asistan olacaktır. Gece beslenmelerinde ağırbaşlı ve sessizce beslenmenin sağlanması uykunun devamına muavin olur. Altıncı avuç içi doğru bebeklerin yaklaşık yarısı gece baştan başa uyur yani 5 saatten daha artı uykuda kalabilir”.

“Ayrılık anksiyetesine dikkat”

Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Silahlı, 6-12 aylık bebeklerin hepsinin yaklaşık 11 ila 16 saatlerini uyuyarak geçirdiklerini açıklama ederek, “Gece gündüz farkını öğrenmiş olurlar ve geceleri daha pozitif uykuda kalırlar. Gece beslemek için 1-2 kez uyanabilirler. Bir Takım bebekler gün her tarafında 2 veya 3 uzun uykuya sahipken, diğerleri 40 dakikalık kısa şekerlemeler yapar. Bu yaşta yuvarlanma ve emekleme gibi heyecanlandırıcı aktiviteleri öğrenme ve diş tümdengelim bebeğin uykusunu etkileyebilir. Bebek büyüdükçe iştahın artmasına alt olarak gece uyanmaları sıklaşabilir, bu koşul gündüz beslenmelerinin artmasıyla düzene girer. Takriben 6 aylık olan bebekler uyandıklarında ebeveyni orada görmez iseler korkabilirler. Buna ayrılık anksiyetesi yani kaygısı denir ve olağan gelişimin bir parçasıdır. Çocukların 3-4 yaşlarına dek geceleri ağlamalarının nedenleri aralarında yer alır. Ebeveynin orada olması onları rahatlatır ve uykuya dalmalarını kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.

“Dermansızlık işaretlerini takip edin”

Çocuğun alışkın düzeninden ayrı olan gece uyanmalarının tedirginlik, kulak ağrısı, soğuk algınlığı ya da diş tümdengelim gibi ağrılardan kaynaklanabildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Silahlı, sözlerini şöyle tamamladı: “Sancı olmasına rağmen kısa süreli sakinleşme, dalma, yeniden uyama görülebilir, alev eşlik edebilir. Bu cins durumlarda doktorunuzdan takviye istemeniz gerekir. öte yandan takâtsizlik işaretlerine dikkat etmekte menfaat var. Bebekler doğumdan itibaren ebeveynleri ile irtibat kurar. Her birinin yorgunluğunu dile getirme şekli farklıdır. Bebek izlendiğinde laf konusu işaretler anlaşılabilir. Ağlamak, surat asmak, çatık kaşlar, esneme, göz ovuşturma, kulak çekme, kulak kaşıma, parmak emme, uzaklara bakma, mutsuzluk gibi bulgular bebeğin bitkin olduğuna muhabere ediyor olabilir. Dermansızlık belirtileri olan bebeğin sakinleştirilmesi gerekir yahut fazla tedirgin olurlar. Keza her bebeğin mizacı ve ihtiyaçları farklıdır dolayısıyla bambaşka şekillerde uyumayı öğrenebilir. Bebeklerin kendi başlarına uyumalarına tezgâhtar olunabilir. Ağırbaşlı ve uyanıkken yatağa belirlemek, okşamak, sakince konuşmak, ninni söylemek, yanında olduğunuzu ayrım etmesini temin etmek, uyandığında hemen müdahale etmek yerine onu izlemek, kulak vermek, kendi kendine uykuya dalmasına izin vermek bebeğin nasıl uyuyacağını öğrenmesine asistan olacaktır”.