‘Günde en az 5 bin adımla obeziteye karşı harekete geçin’

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Prof. Dr. Vedat Göral, 4 Mart Dünya Obezite Günü kapsamında çağımızın en kayda değer sağlık durumu problemi olan obezite hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Göral, son yıllarda obezite yani kilo fazlalığı ve buna alt artan sağlık problemlerine göze çarpan ederek, “Şişmanlık ilerleyen dönemlerde karaciğer yağlanması, hipertansiyon, diyabet ve bazı kanser türlerine neden olmaktadır. Obezite bir hastalıktır, besin bozukluğudur. Kilo fazlalığı o kişinin sağlıklı olduğunu elbette göstermez. Dünya Sağlık Örgütü’nün en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ettiği şişmanlık, giderek ülkemizde ve batılı ülkelerde artmaktadır” diye konuştu.
”Beslenme, psikoloji ve kalıtımsal obeziteye yol açabiliyor”
Obezitenin günümüzde artmasının altında birdenbire çok pozitif nedenin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Göral, ”En büyük nedenler aralarında hareketsizlik, aşırı ve yanlış besin alışkanlıkları, eğitim düzeyi, sosyo – kültürel etmenler, kazanç durumunun iyi olması, hormonal ve metabolik sebepleri sayabiliriz. Aşırı kalorili gıdalarla beslenme, fast food, asitli içecekler ve hazırlanmış meyve sularının çok tüketilmesi, aşırı ekmek, pirinç, buğday ürünleri, pasta, unlu mamuller, çikolata, yağlı ve şekerli gıdalar, aşırı şeker ve meyve harcamak obeziteye kuşkusuz niçin olmaktadır. öte taraftan kalıtımsal etmenler, ailece fazla kalorili gıdalarla gıda, psikolojik sorunlar, alkol tüketimi ve bir takım ilaçlarda kilo artışına yani obeziteye neden olabilir.”
”Çocuklarda bile çoğu kez görülebiliyor”
Prof. Dr. Göral, günümüze çocuklarda bile obezitenin sık görüldüğüne dikkati çekerek, “Obez çocuklarda ileriki yıllarda yürek damar hastalığı, karaciğer yağlanması, siroz ve diyabet çıkacaktır. bu nedenle çocuklarımızı, fast food gıdalardan, hazırlanmış meyve suyu ve asitli içeceklerden, unlu ve tatlı ürünlerden mutlaka uzaktan tutmalıyız. Çocuklardaki obezitede hayatın ilk yıllarında, fazla ve yanlış beslenmede sorumludur. bu nedenle aileler çok dikkatli olmalıdır” ifadelerini kullandı.
”Yoğurdun kaymağı, tavuğun derisi gibi gıdaları tüketmeyin”
Obeziteyle mücadelede birincil adımın spor ve sağlıklı gıda olduğuna değinen Prof. Dr. Göral, şu bilgileri verdi: ”Öncelikle eksik yemekle birlikte spor ve yürüyüş hayatımızın bir parçası olmalıdır. Havuç, elma, kavun, karpuz gibi glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzaktan durmalıyız ya da çok eksik porsiyon şeklinde tüketmeliyiz. Şekeri, hayatımızdan mümkünse çıkarmalıyız. Şekersiz bir dünya oluşturmalıyız. Spor hatta mümkünse uyumlu alıştırma yapılmalıdır. Yetişkinler günde en düşük 5 bin adım atmalıdır. Çayı tatsız içmeli, yoğurtun kaymağı ve tavuğun derisi gibi yağlı, enerjisi yüksek gıdalardan uzaktan durulmalıdır. Kahve mümkünse sade ve tatsız olarak tüketilmelidir. Akşam az yemek yemek yemeli, yatmadan en az 4 saat önce yemeği kesmeliyiz. Eğer obezite tablosu perhiz ve egzersize rağmen düzelmezse, obezitenin oluşturacağı güvenli olmayan tabi etkilerden korunmak için ilaç tedavisi, mide botoksu ve mideye balon uygulaması yapılmalıdır.”