Uzun süre ayakta durmak hemoroide neden olabilir

Hemoroide yol açan nedenlerin başında kabızlığın geldiğini anımsatan Acıbadem Bodrum Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ertuğrul Yaltı, “Hastalar beslenme ve tuvalet alışkanlıklarını değiştirerek şikayetlerini azaltabilir. Örneğin bol lifli yemeli. Ayrıca kendi konut haricen tuvalete gidemeyenler bu alışkanlığını değiştirmeli” diye konuştu.
Basur hastalarının genelde doktora geç başvurduklarını belirterek, “Bunun temelde 2 nedeni var, birincisi hastalığın mahrem yerde olması, ikincisi ise tedavisinin çok ağrılı olduğu yönünde dürüst olmayan genel bir kanı olması. Birazcık da böylece hastalar genellikle ya çevrelerinden duydukları veya eczacının önerdiği ilaçları kullanırlar” dedi.
“Uzun süre ayakta durmak hemoroide nedeni olabilir”
Hemoroide yol açan nedenlerin başında kabızlığı sayan Dr. Yaltı, diğer etmenleri şöyle sıraladı: “Uzun zaman ayakta duranlarda, ağır tartma uyandırmak zorunda kalınan işlerde çalışanlarda ve spor amaçlı ağır tartı kaldıranlarda da aşinalık olabilir. Karın içi basıncını arttıran durumlar risk faktörü olarak kabul edilir, çünkü karın içi basıncının artması kan dolaşımını yavaşlatır, kan dolaşımın yavaşlaması hemoroidler içinde kan birikmesine ve şişmesine niçin olur. Kabızlık, uzun zaman tuvalette oturmak, bir takım insanlar tuvalette gazete kitap okuyorlar, ağır uyandırmak, uzun vakit ayakta durmak en önemli risk faktörleridir.”
“Anne adayları kabızlık sorununu çözmeli”
Hamileliğin de tekrar kayda değer bir risk faktörü olduğuna değinen Dr. Yaltı, “Bebek karın içinde büyüdükçe keza karın içi basınç artar keza de bebeğin kendisi toplar damarların üstüne zorlama uygular, bu koşul hemoroide yatkınlığı arttırır buna diğer taraftan kabızlık eklenirse hemoroidler fazla büyür ve hamileliği çok sıkıntılı bir hale getirir. Bir Takım durumlarda dışarı çıkan hemoroidler içeri girmez ve fazla ağrılı bir tablo oluşur. Kabızlığı olan kadınlar bebek sahibi olmayı düşünüyorlarsa, onlara ilk önce kabızlık sorunlarını çözmelerini öneririm” diye konuştu.
Dr. Yaltı, basur hastalığında ailesel geçiş saptanmadığını, lakin benzer ailenin bir kaç ferdinde hemoroid görülebildiğini; bunun da aile içindeki beslenme ve tuvalet alışkanlığıyla yakından ilgili olduğuna dikkat çekti ve “Mesela aile üyeleri lifli gıdaları eksik tüketiyorsa kabızlık ve buna bağlı hemoroid gelişebilir, tekrar kendi evleri açık havada tuvalete gidemeyen kişilerde de kabızlık ve mayasıl gelişir” dedi.
“Ezbere ilaç kullanmayın”
Anal bölgede ağrı, şişlik ya da kanama yakınmaları olan şahısların mutlaka doktora başvurması gerektiğine vurgu yapan Dr. Yaltı “Ezberden ilaç göstermek veya hekim dışındaki kişilerden tavsiye edinmek doğru bir teşebbüs değildir, çünkü hemoroidle karışabilecek hastalıklar vardır. Anal fissür (anüste yırtık), çıban, kanser en sık karışabilecek durumlardır ve bunların tedavileri iyice farklıdır. Hemoroid kanserleşmez, kansere dönüşmez ama bu iki rahatsızlık beraber olabilir ya da hemoroidi olan birinde sonra kanser gelişebilir. Klinik bulguları birbirine fazla benzeşen bu iki hastalığı tetkik etmeden farklılaştırmak çok zordur. bu nedenle yakınması olan hastalar mutlaka doktora başvuru etmeli, hap kullanmaları gerekiyorsa doktor reçetesiyle ilaç kullanmalı” diye konuştu.
“Dıştan tuvalete gitmeye alışmalı”
Dr. Yaltı hemorodin en önemli nedeninin kabızlık olduğunu anımsatarak hastaların gıda düzenine şu sözlerle uyarı çekti: “Bol lifli gıdayla beslenmek kayda değer, bilhassa de yeşil yapraklı ot gibi yaşama; günde en az 2 litre su içmek; muz, badem, yoğurt gibi kabızlık yapan gıdalardan ve baharatlardan uzakta durmak gerekir.”
Hastaların tuvalet alışkanlığına da değinen Dr. Yaltı, “Hastaların tuvalette uzun süre oturmamaları gerekir, tuvalet ihtiyacını ertelemeliler, açık havada tuvalete gidemeyenler bu fena alışkanlıktan kurtulmalı, en azından çocuklarını bu alışkanlığı aşılamalılar, düzenli ve ağır olmayan sporlar yapmalılar, etkin yaşamı benimsemeliler” diye konuştu.
Nasıl tedavi edilir?
Çare yolunda esas olanın “hemoroidlerin büyümesini önleyecek bir hayat biçimini” kabul etmek olduğunu söyleyen Dr. Yaltı bunun muhtemel olmadığı durumlarda hemoroidlerin büyüyüp, anüsten dışarı çıktığını, kanadığını ve ara sıra sızı yaptığını dile getirdi.
Dr. Yaltı, erken faz hemoroid hastalarına yaşam biçimini değiştirmeyi ve ağızdan alınan haplar, fitiller ve kremler gibi ilaç tedavisi önererek “Fitil ve krem tedavisi genellikle bir hafta sürer başlangıçta bu tedaviler tatmin edici olur, lakin ilaç tedavileri tek başına daimi bir iyilik sağlamaz, zamanla hemoroidler büyür, yakınma sıklığı artar ve hap tedavileri tatmin edici gelmez, kişinin hayat konforu çok bozulur. Bu durumda ameliyattan önce uygulanabilecek çare seçenekleri gündeme gelir “ lastik bantla bağlama” , “hemoroid arterinin bağlanması -HAL” “skleroterapi” gibi. Bu tedaviler çoğunlukla erken evrelerde uygulanır hemoroidlerin fazla büyümemiş olması gerekir” dedi.
“Lazerle ameliyat yapılıyor”
Dr. Yaltı, ameliyat dışı tedavilerden en etkin olanının, hissizlik altında yapılan ve sızısız kabul edilen “Laser” yöntemi olduğunu anlattı. Dr. Yaltı, laser yöntemiyle tedavide başarılı olunamazsa laser tedavisinin uygulanamadığı durumlarda hemoroidlerin büyüklüğüne ve dışarı sarkma derecelerine tarafından uygulanacak ameliyat yöntemleri hakkında şunları söyledi: “Hemoroidler çok büyümüş ve dışarı sarkmışsa ‘Longo’ stapler tekniği; hemoroidler büyümüş ama çok sakmamışsa “Ligasure” dediğimiz bir cihaz yardımı ile tedavi yapılır. Çoğunlukla uyguladığımız teknikler bunlardır.”
Eren Ayhan