‘Vücudu doğru ve dengeli kullanmak yaşam kalitesini artırıyor’

Anne-babaların çocuklarına en sık söylediği şeylerin başında “kambur durma”, “dikey yürü” gibi duruşları ile ilgili uyarılar gelir. Yalnızca çocuklarda değil, yetişkinlerde de; yürürken, otururken, çalışırken hatta uyurken bile vücudu içten ve dengeli uygulamak yaşam kalitesini büyük oranda artırır. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Somut Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şeniz Kulle, postür olarak adlandırılan dürüst duruşun nasıl olması gerektiği ile ilgili manâlı ipuçları verdi.
Alışılagelmiş duruş, kas iskelet sisteminde bir zorlanmaya sebep olmayan, vücudun olağan eğriliklerinin korunduğu eklemlere uygulanan kuvvetlerin dengeli dağıldığı duruşa denir. Kişinin gövde tipi, halk, cinsiyet, iş ve hobileri, psikolojik durumu ve jurnal hayat alışkanlıklarına kadar istikrarsızlık gösterse de dürüst duruş; kasların, bağların, dolaşım sistemimizin ve organlarımızın uyumu için sürükleyici ve sağlıklı postür hayati yük taşır.
Vücudun taşıyıcısı olan omurga, hatalı duruştan en fazla etkilenen sistemlerin başında kazanç. Omurgaya binen yüklerin iyi taşınabilmesi için bağların ve kasların dengede olması gerekir. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Maddi Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şeniz Kulle, “Bozuk postürdeki denge bozukluğu, yorgunluğa omurgada asimetriye ve nosiseptif uyarılarla ağrıya yol açar. Anormal postürü gözetmek için kaslar fazla gerilir. Zamanla spazm ve ağrı ortaya çıkar” sözleriyle hatalı duruş pozisyonlarının etkilerine değindi. Dürüst postürle ilgili ise Uzm. Dr. Şeniz Kulle, “Doğru duruşta her siklet gövde bölümüne siklet dağılır, şok absorbe edilir, hareket açıklığı korunup, stabilite ve mobilite için zorunlu hareketler egemen yoklama edilir” ifadelerini kullandı.
Içten oturmak, içten uyumak
İyi bir postürün; ayakta durma, oturma, yatma veya hareket esnasında bambaşka özellikler taşıdığını vurgulayan Şeniz Kulle, “Ayakta dururken baş dik, göğüs ileride, karın içe çekik şekilde olmalıdır. Bu estetik bir görünüşten fazla gövde kısımlarının birbirleriyle ilişkilerini ayarlayan, organ, kol ve bacakların en az enerji tüketerek fonksiyonlarını yerine getirmesini karşılayan bir duruştur” dedi.
Yürümek, oturmak, uyumak jurnal hayatımızın temel döngülerindendir. Bunları yaparken içten bir şekilde yol almak ve duruş belli olmak hayat kalitemizi de yükseltir. Özellikle masa başı çalışan insanların günlerinin büyük bir bölümü oturarak geçmekte.
Kulle, “Otururken sırt düz ve omuzlar geride olmalı. Kalçalar sandalyenin arkalığına değmeli, bel çukurluğu bir yastıkla desteklenmelidir. Ceset ağırlığı kalçalara eşit dağıtılmalı, dizler kalçalardan hafif yüksekte olmalı. Bunun için but yükselticisi kullanılabilir. Oysa en manâlı kurallardan biri aynı pozisyonda 30 dakikadan fazla oturmamaya uyarı ederek ayak etap üstüne atılmamalıdır. Oturma pozisyonundan ayağa kalkarken, sandalyenin önüne doğru yer değiştirilmeli ve bacaklar düz ışık halkası getirilerek kalkılmalıdır. Belden öne eğilmekten kaçınılmalıdır” ifadesini kullandı.
Uyku pozisyonunun keza uyku kalitemizi hem de maddesel yorgunluğumuzun seviyesini belirlediğini andıran Kulle, “Uyurken baş altına mutlaka yastık konulmalı ama yastık çok yüksek olmamalıdır. Omuzlar yastığın aşağıda kalmalıdır. Sırtüstü yatarken dizlerin altına, emrindeki yatarken bacakların arasına yastık konulmalıdır. Uzun süreli yüzüstü yatılmamalı, yüzüstü yatarken karın altına yastık konulmalıdır” dedi.
Nedenler, sonuçlar
Doğru duruş alışkanlıklarına sahip olmayan halk müziği ise günlük hayatlarında önemli afiyet sorunları ile tesadüf riski taşıdığını söyleyen Kulle, “En sık görülen duruş bozuklukları arasında kifoz, skolyoz, artmış lordoz, düzleşmiş bel, düşük omuz ve başın önde olduğu duruşlar sayılabilir. Fena postürün en sık nedenleri olarak genetik bozukluklar, alışkanlıklar ve eğitim eksikliği diyebiliriz. Öteki kötü postür nedenleri arasında obezite, adale zayıflıkları, gergin kaslar, esneklik kaybı, yanlış ayakkabı seçimi, kötü alıştırma koşulları, uyku bozuklukları ve ruhsal şart bozuklukları sayılabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.