DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

‘KTEPH Aklımda’ etkinlikleri ile hastalığa dikkat çektiler

‘KTEPH Aklımda’ etkinlikleri ile hastalığa dikkat çektiler
27.11.2019
438
A+
A-

Ankara Cer Modern’de Milli Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği, KTEPH hastalığına dair farkındalık oluşturmak için muhtelif faalliklere imzalaydı. Ney dinletisi ile başlayan aktiflikler ‘KTEPH Usumda’ tiyatro oyunu ve resim sergisiyle devam etti. Ayrıca aktifliğe katılanlara KTEPH hakkında bilgiler verildi. ‘KTEPH Usumda’ tiyatro oyunu ile KTEPH hastalığından muzdarip 3 hastanın yaşamından drama kesitler sahneye taşındı. Antik Tiyatro oyuncuları tarafından sahnelenen oyunun rejisörlüğünü Mehmet Yılmazsoy üstlendi.

Milli Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Tankut Akay, KTEPH hastalığına dikkat sürüklemek için farkındalık günü tertip ettiklerini söyledi. KTEPH hastalığının rehabilitasyonu olduğunu ve bu rahatsızlığı taşıyan ferde teşhis koyulduktan sonra rehabilitasyonunun muhtemel olduğunu belirten Akay, “Bugün 23 Kasım Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon farkındalık günü. Dünyada bugüne özel bir hayli yerde farkındalık çalışmaları yapılıyor. Emel burada hastalığın ehemmiyetine dikkat sürüklemek. Zira bu hastalık öldürebilen ama tanısını koyduğumuz zaman da rehabilitasyonu muhtemel olan bir hastalık” dedi.

“Soluk yaşamdır”
KTEPH hastalığının ne olduğunu anlatan Akay, ‘Soluk yaşamdır’ diyerek başlayan aktiflikler hakkında da bilgi verdi. Akay, “Akciğer damarımıza pıhtı attığı zaman, bu pıhtı çözülmediği ve orada kaldığı zaman akciğer damarımızdaki kan tazyikimizi yükseltiyor. Akciğer damar duvarımızda da ölümcül farklılıklar yapabiliyor. Bunun rehabilitasyonu var. Öncelikle tanısının konulması gerekiyor. Bugün ‘Soluk yaşamdır’ diyerek bir ney dinletisi, ardından tiyatro şovu ve akabinde Türkiye’nin en değerli resimcileri tarafından hazırlanmış bir resim sergimiz var” ifadelerini kullandı.

“Hastalığın muhakkak bir yaşı yok”
KTEPH hastalığının tanılarından bahseden Akay, 20 ile 80 yaşları arasında hastalığın görülebildiğini söyledi. Akay, hastaların soluk darlığı, halsizlik, bayılma gibi rahatsızlıklarla kendilerine müracaat ettiğini belirterek, “Hastalar bize söylenemeyen bir soluk darlığı, halsizlik, bayılma gibi apaçık olmayan şikayetlerle geliyor. Bu hastalıkta, hastalar astım, bronşit, panik hücum tanısı konularak, yanlış rehabilitasyon alabiliyorlar. Bu hastalarda daha evvel geçirilmiş bir pulmoner emboli başka bir deyişle akciğer damarına pıhtı atması hikayesi varsa bu hastaların KTEPH doğrultusundan değerlendirilmesi gerekir ki tanı konulabilsin. Bu hastalara ilk yapılacak olan ventilasyon perfüzyon sintigrafisi dediğimiz bir teknik. Başka Bir Deyişle akciğer havalanıyor ve yeteri kadar kanlanıyor mu buna bakmak gerekiyor. Bir ekokardiyografi yapılıyor akciğer damar tazyiki ne gidişatta, diye. Akciğer damar tazyiki 25 milimetre civadan fazla olan hastalar tomografi ve MR görüntülerinde bir pıhtının görünmesi hastadaki; soluk darlığı, halsizlik bayılma gibi belirtilerin devam etmesi, en az 3 aylık pıhtı yasaklayıcı rehabilitasyon alması halinde bu şikayetlerin devam etmesi vaziyetinde tanı konuyor. Bu vaziyetten sonra devreye Kardiyoloji kısmında çalışan dostlarımız giriyor. Hastaya özel bir anjiyografi usulüyle, sağ kalp kateterizasyonu yapıyorlar ve kalbin boşluklarından tazyik ölçüyorlar ve sonraki safhada oradaki pıhtının sarih kalp operasyonu usulüyle, kalp damar cerrahları tarafından arınılması ve çıkarılması. Uzun soluklu multidisipliner bir usul. Önlenebilen tek pulmoner hipertansiyon cinsi reelinde kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon. Bunu yapamadığımız vaziyetlerde, hastanın şahsi nedenleri, operasyonun çok tehlikeli olması, çok yaşlı olması vaziyetinde hastalarımıza ilaç rehabilitasyonu başlatıyoruz. Zati Türkiye’de onaylanmış tek bir ilaç var. Bunu yapamadığımız hasta grubundaysa balon anjiyoplasti dediğimiz yeni popüler olmaya başlayan bir usul var. Genelde 60’lı yaşlarda çok görünüyor ama 20’li yaşlardan 80’li yaşlara kadar bu hastalık var. Seçim ettiği muhakkak bir yaş grubu var demek doğru olmaz” biçiminde konuştu.

“Tanı koyarsak rehabilitasyon edebiliriz”
KTEPH hastalığının Türkiye’de çok az aşinasını, son zamanlarda mevzu hakkında iyi hedefli çalışmaların yapıldığını söyleyen Akay, “İlk neden; akciğer damarımıza atan pıhtı. Akciğer damarımıza atan bir pıhtı ve soluk darlığımız varsa aksi delil edilene kadar KTEPH’ten şüpheleniyoruz. Zati bugünün de emeli bu. Türkiye’de az öğreniliyor. İyi hedefli gayretler var. Türkiye’de birkaç merkezde Ankara’da dahil olmak üzere zaferli operasyonlar yapılmakta. Şu anda mevcut hasta rakamı 100-200 birey arası olduğu öğreniliyor ama bizim varsayımımız senede 700-800 hastanın olduğu doğrultusunda. Emelimiz bu hastaların da tanımlanması ve yaşamlarının kurtarılabilmesi. Farkında olmadığımız için tanı koyamıyoruz, tanı koyamadığımız için de rehabilitasyon edemiyoruz. Tanı koyarsak rehabilitasyon edebiliriz” dedi.

“Bomba gibiyim, dolaşıyorum, tozuyorum”
Muğla Yatağan’dan gelen Mehmet Ali Bektaş, 11 Eylül tarihinde KTEPH hastalığı üzerine operasyon olduğunu ve çok iyi sezdiğini söyledi. Bektaş, hastalığa tutulduktan sonra güç zamanlar yaşadığını aktararak, kendisini rehabilitasyon eden hekimlere de teşekkür etti. Bektaş, “5 yıl oldu bu hastalığı bulalı. Hiçbir hekimden sonuç alamadım. Nihayet uğrum buradaymış. Sağ olsunlar beni rehabilitasyon ettiler. Çok iyiyim şimdi. Bu rahatsızlığım film üzerinden tespit edildi. Burada rehabilitasyon oldum. Rehabilitasyon olmadan evvel yemek yiyemiyordum, uyku yatamıyordum. Ne yiyorsam hep acı geliyordu. 11 Eylül’de operasyon oldum. Bomba gibiyim, dolaşıyorum, tozuyorum, rahatım çok iyi” diye konuştu.

“Hekim gözüyle anlatıyorsunuz, sanatçı gözüyle sergiliyorsunuz”
Milli Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği İdare Heyeti Azası Prof. Dr. Dilek Erer, Fotokolektif Resim Atölyesi tarafından organize edilen resim sergisini dolaşırken duygulandığını söyledi. Eralp, “Bu program ilk başladığında dernek olarak sanatçılarımızla bir buluşma kumpasladık. KTEPH’in nasıl bir tansiyon olduğunu onlara kavrattık. Bizim bilimsel programımızın akabinde onlar da edindikleri izlenimle, hayal eforlarını kullanarak oradan ufaladılar. Ben bugün kapıdan girince duygulandım. Zira şunu fark ettim; her işin gözü varmış. Ben mesela kalp damar cerrahı olarak bir insana baktığımda başka bir gözle bakıyorum. Sanatçıların da soluğa ve hastalığa bu kadar hoş ve cafcaflı bakmaları beni duygulandı. Eminim herkes bu kadar hoş bir hazırlığı görünce çok afalladı. Zira hekim gözüyle anlatıyorsunuz, sanatçı gözüyle sergiliyorsunuz. Çok hoş bir farkındalık” dedi.

“KTEPH diye bir hastalık var, millet arasını öğrenilmiyor”
5 yıldır resimcilikle ilgilendiğini söyleyen Duygu Üçüncübağ, Milli Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneğinin KTEPH hastalığı için farkındalık oluşturmaya çalıştığını vurgulayarak, kendisi de bu proje içinde yer aldığı için mutlu olduğunu ifade etti. Üçüncübağ, “Resimciliğe evvel hobi olarak başladım. Sonrasında bir yaradılış içinde yer aldım. Milli Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği bize geldi, bir farkındalık günü tertip ettiğini söyledi. ‘KTEPH diye bir hastalık var. Millet arasında da yaygın olarak bilinmiyor. Değişik hastalıklarla karıştırılıyor’ diyerek farkındalık gününden bahsettiler. Mevzumuzu da ‘Soluk’ olarak tanımladık. Biz de çalışmalarımızı soluk mevzusu üzerine yaptık. Takribî 1 yıldır bu mevzu üzerinde çalışıyoruz ve sonunda bu sergi ortaya çıktı. Ben ‘Soluk’ mevzusunun daralma, sıkışmasına odaklanmak istedim. Buradaki çalışmalarımda da bu mevzu üzerinde resim çektim. Bu süreçte bin tane resim çektim. En iyi iki tanesini sergiye dahil ettik” ifadelerini kullandı.

Emin Kuvat – Fatih Erdoğan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.