‘Ağız ve diş sağlığı, bütün vücut için çok önemlidir’

Ülkemizde ağız ve diş sıhhati ile alakalı yapılan araştırmalardaki netice sayılarına dikkat sürükleyen Medicana Çamlıca Sağlık Kurumu Ağız ve Diş Sıhhati Uzmanı, Dt. Halil Pamukçu, Türkiye’de diş doktoruna gitme sıklığının 0.9 olarak tanımlandığını, Batılı ülkelerde diş doktoruna gitme sıklığı senede 5 iken, ülkemizde senede bir defa dahi olmadığını vurguladı. Dt. Halil Pamukçu, “Yapılan araştırmalara göre ülkemizde kumpaslı diş fırçalama oranı yüzde 26, senede 4 şahsa 1 diş fırçası düşüyor. TÜİK bilgilerine göre ağız ve diş hastalıkları 0-6 yaş grubu çocuklarda ilk beş hastalık arasında; 7-14 yaş grubundaki çocuklarda ise bu mesele ilk sırada yer alıyor. Ülkemizde 65 yaş üzeri dişsizlik oranı yüzde yüzde 67. Erişkin bireylerde erken diş kayıplarının, eksik ağız ve diş sıhhatinin psikolojik ve sosyal huzuru etkilediği, tat alma duyusunda kayıplar yaşadığı, irtibat ve sosyal ilişkilerde negatif tesirler oluşturduğu görülmektedir” dedi.

Ağız ve diş sıhhatinin bozulması sindirim sisteminde, kalp, beyin, böbrek ve eklemlerde ciddi sıhhat meseleleri oluşturabileceğine ehemmiyetle değinen Ağız ve Diş Sıhhati Uzmanı Dt. Halil Pamukçu, “Ağız ve diş sıhhatinin bozukluğu bedenimizde bir hayli uzvu ve sistemi negatif tesirler. Kolay bir çürük bedenin öbür bölgelerinde enfeksiyona ve dolayısıyla muhtelif hastalıklara yol açmaktadır. Dişlerdeki çürük enfeksiyonu kan yolu ile bedenin muhtelif yerlerine yerleşebilir. Kalp, sindirim sistemi, dolaşım sisteminde de muhtelif rahatsızlıklar oluşabilir. 5-17 yaş grubu çocuklarda sihrime noksanlığı alana gelebilir” dedi.

Ağız ve diş sıhhatinin bozuk olmasının oluşturduğu negatiflikler
Dt. Halil Pamukçu şunları söyledi: “Dünya Millet Sıhhati Teşkilatı diş ve diş eti hastalıklarını, yaygın olmaları ve yineleme olasılığı sebebiyle millet meselelerinden biri olarak belirlemektedir. Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları kalp damar hastalıları, kronik solunum yolları hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, şeker, bayanlarda erken doğum gibi tehlikeleri çoğaldırdığı öğrenilmektedir. Ayrıca sigaranın diş eti dokularını ciddi hasar verdiğini netlikle unutmamak gerekli. Nikotin diş eti kanamasını yasaklasa da, diş eti dokusundaki korunma hücrelerine hasar veriyor ve ne yazık ki oluşturduğu tahribat çok geç fark ediliyor.”

Ağız ve diş sıhhati hastalıkları
Dt. Halil Pamukçu, kumpaslı ağız ve diş bakımı yaptırmanın, kumpaslı diş fırçalamanın, diş fırçasını kumpaslı olarak değiştirmenin genel beden sıhhati açısından çok ehemmiyetli olduğunu, nitelikli bir hayatın en ehemmiyetli adımlarından biri olduğunu söyleyerek bozulması vaziyetinde yaşanacak negatiflikler hakkında şöyle bilgi verdi: “Ağız kokusunun, en ehemmiyetli nedeni ağız hijyenimizdir; bazı rahatsızlıklar ağız kokusuna neden olur. Sinüzitin, tonsilitin ağız kokusuna neden olduğu millet arasında öğrenilen bir vaziyet değildir. Misalin mide, bağırsak, akciğer ve gırtlak kanserinde de ağız kokusuna sık tesadüfülür.

Diş eti hastalıkları sebebiye oluşan bakterilerden dolayı kalp-damar hastalığı görülme tehlikesinde çoğalış kollanmıştır. Diş eti irini, diş kaybı ve öbür ağız ve diş hastalıkları, koroner atardamar rahatsızlıkları, öbür tip kalp hastalıklarının çoğalmasında ciddi tehlike etmeni oluşturur.

Diyabet bedenin enfeksiyona karşı mukavemetini eksilttiği gibi diş etlerini de tesirler. Diş eti hastalığı, çürük, diş kaybı, ağız kuruluğu ve muhtelif ağız enfeksiyonları tehlikesini artırır. Dişeti hastalığı diyabetli bireyler arasında daha sık ve şiddetli görülmektedir.

Ağız Kuruluğu en sık karşılaştığımız problemlerden biridir. Stres bir hayli hastalıkta olduğu gibi ağız sıhhatini de etkilemektedir. Tükürük salgısını eksilterek ağız kuruluğuna da neden olur. Ağız kuruluğunda çürük yaradılışı çoğalır. Parkinson, diyabet, Alzheimer gibi hastalıklarda ağız kuruluğunu çok fazla görülür.
Ayrıca ağız boşluğunda alana gelen yaralar bazen ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Ağız içinde oluşan ve sebebi bilinmez, 15 günden fazla devam eden, iyileşmeyen yaralar mevzubahisiyse netlikle umursamama edilmeden bir diş doktoruna müracaat etilmelidir. Sızılı diş eti yaraları gibi ağız meseleleri HIV / AIDS’li insanlarda sık görülür.

Ağız ve diş sıhhati ile alakalı gözetici rehabilitasyon adımları
Diş fırçası 45 derecelik açı yapacak şekilde başlayarak diş etinden dişe  doğru fırçalamaya başlanır, fırçalama sert darbeler değil yumuşak ve hafif titreşim uygulanarak yapılmalıdır.

Fırçalama süresi en az iki 3 dakika sürmelidir. Diş fırçası şahsa özel olmalıdır ve en geç altı ayda bir değiştirilmelidir.

Dişler akşam fırçalandıktan sonra; diş ipi, ara surat fırçası veya ağız duşu ile ara surat pakliği yapılmalıdır. Böylece fırçanın erişemediği yerler de arınılır.

Dil yüzeyinin üstüne yemek artıkları yapışır. Dolayısıyla dil fırçalamak; diş fırçalamak kadar ehemmiyetlidir. Özellikle dilin arka kısımlarında çok daha fazla bakteri vardır.”