DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

‘Hayat Bağım’ projesi ile 1 yılda 5 bin anneye ve 350 ebeye ulaşılacak

‘Hayat Bağım’ projesi ile 1 yılda 5 bin anneye ve 350 ebeye ulaşılacak
12.11.2019
370
A+
A-

Molfix, Sağlık Bakanlığı Kamu Sağlık Kurumuları Genel Müdürlüğü takviyeyi ve Bebek Ruh Sıhhati Derneği ortaklığında ‘Hayat Bağım’ projesini yaşama geçirdi. Projede 1 senede 10 şehirde 5 bin anne ve bebeğine, 350 ebe-hemşireye erişilmesi kastediliyor. Proje, erken ve sıhhatsiz doğan bebeklerin yaşama sevgiyle bağlanabileceği ve annelerle bebeklerin arasında tehlikesiz bağlanmayı ve bebeğin gelişimiyle alakalı annelere farkındalığı vurguluyor. Ayrıca, projede yenidoğan bakım birimlerine kuvöz, solunum makineyi gibi donanım takviyeyi sağlanıyor.

Mevzu ile alakalı tertip edilen buluşmaya Hayat Kimya Türkiye Genel Müdürü Enes Çizmeci, Hayat Kimya Strateji ve Pazarlamadan Mesul Başkan Yardımcısı Aysel Aydın, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Kısmı Öğretim Azası Prof. Dr. Pınar Bayhan ve Bebek Ruh Sıhhati Derneği Başkanı Dr. Elif Göçek ve Bebek Ruh Sıhhati Derneği’nden Prof. Dr. Aylin Şehirden Koçkar katıldı. Buluşmada proje hakkında bilgiler paylaşıldı.

“5 bin tane anneye ve 350 ebeye eğitim ve psikolojik danışmanlık veriyoruz”
Proje hakkında bilgi veren Enes Çizmeci, “Bu proje ile şu anda 10 şehirde 10 tane sağlık kurumuna donanım takviyeyi sağlıyoruz. Öte yandan, 5 bin tane anneye ve 350 ebeye eğitim ve psikolojik danışmanlık veriyoruz. Bunlar annenin, bebeğe sıhhatli bağlanması üzerine verdiğimiz eğitimlerdir. Özellikle kanguru bakımı ve deri temasının ehemmiyetini anlatıyoruz. Bebeğin duyarlı yarıyılında yaşama daha iyi bağlanabilmesi için annesiyle nasıl bir ilişki kurması gerektiğini hem ebelere hem de annelere gösteriyoruz. 2020 yılının sonun kadar 10 şehir rakamını 15 ile çıkarmayı amaçlıyoruz” dedi.

“Psikolog aracılığıyla erken doğum ya da sıhhatsiz doğum yapmış annelere desteklediyoruz”
Proje gerçeğinde 3 düzeyden oluştuğunu aktaran Aysel Aydın, “İlk evrede; bebeğin yaşamda kalmasını sağlamak için solunum makineyi, vantilatör, sarılık makineyi gibi bir ekip makineleri bağışladık. İlk etapta 10 şehirde başlattık. Şehirleri seçerken de fırsat denkliğinin sağlanmasına dikkat ettik. Her bölge temsilen bir şehir seçtik. Aynı zamanda da ‘Anne Misafirhanesi’ içindeki fiziki koşulları, onların eğitim alabilecekleri, birbiriyle sohbet edebilecekleri ve şahsi bakımları asıllaştırabilecekleri alanları iyileştirdik. İkinci evrede; öğretmenlerimizle tam şehirlerde psikolog taşıtıyla psikologlarımızı yetiştirdik. Bu psikologların ayda 2 kere bu sağlık kurumular giderek erken doğum yapmış ya da sıhhatsiz doğum yapmış annelere eğitim vermesini sağlıyoruz. Üçüncü evrede ise anne doğum yaptığından itibaren bebek ve annenin en fazla temasta bulunduğu hemşire ve ebelerin eğitimidir. Hemşire ve ebelerin eğitimini bizzat öğretmenlerimizle beraber tam şehirlere giderek asıllaştırdık. Bu noktada maksadımız ilk etapta 10 sağlık kurumunda 1 sene içinde 5 bin anneye birebir eğitim vermek. Toplam 350 tane ebe ve hemşireyi eğiterek onların bu projede aralıksızı sağlamaya çalışıyoruz” biçiminde konuştu.

“Anne eğitimlerinde kanguru bakım konusunu önemsedik”

Projenin çocuk gelişimi ayağını yürüten Prof. Dr. Pınar Bayhan, “Projemizde çocuk gelişiminin ne kadar ehemmiyetli olduğunu vurgulamak istedik. Özellikle 0-3 yaş, bebeklerin gelişimsel olarak hamle yaptıkları bir yarıyıl. Aylara göre gelişim süratleri her an değişebiliyor. Özellikle yoğun bakımda bebeği olan anneleri bu mevzuda uyarmak istedik. Çocuk gelişimi ve bebeğin gelişimi mevzusunda bilgilendirmek istedik. Bebeğin gelişimini yalnızca yoğun bakımdayken değil, taburcu olduktan sonra da izlemelerini dayanakladık. Yeniden çocuk gelişimi açsından en ehemmiyetli noktalardan biri; annenin bebeğiyle gerek yoğun bakımda uyurken gerekse taburcu olduktan sonra nasıl etkileşime geçeceğini öğrenmesidir. Bunun için de anne eğitimlerinde kanguru bakım konusunu önemsedik. Bu, deri deriye birliktelik dediğimiz; annenin, bebeği çenesiyle göğsü arasında yatırıp bebeğin gevşemesini sağlamasıdır. Bunun yanı gizeme bebeğin soluk almasını, gazkolik gidişatını, bebeğin acı dinlemesini eksiltmeyi ve en ehemmiyetlisi tehlikesiz bağlamasını reelleştirmektedir” diye konuştu.

Dr. Elif Göçek ise şöyle konuştu: “Bu projedeki maksadımız, bebek ve ruh sıhhati üzerine cemiyetsel şuur oluşturmak. Başka Bir Deyişle dünyada huzurlu fertler olarak bir arada yaşamak istiyorsak bebeklere ilk senelerinde çok dikkat edip şevkat ve itinayla yanaşmamız gerekiyor. Artık öğreniyoruz ki; anneleri ile muntazam ilişki kurduklarında bebek beyni şekillenmeye başlıyor. Başka Bir Deyişle ilk 2 senede bebek beyni 2 katı gelişiyor. İlk 3 senede bebek beyni yüzde 80 oranında şekilleniyor. Bu şekillenmeler sırasında bebeğin kendi duygularını tertip etme, akademik galibiyeti gibi her şey buna bağlı. Daha da ehemmiyetlisi ileride kuracağı ilişkiler buna bağlı. Başka Bir Deyişle iyi bir eş mi olacak? Huzurlu bir iş dostu mu olacak? Tam bunların esası ilk senelerde atıyor. O surattan bu proje bizim için çok ehemmiyetli”.

Adem Gürer – İsmail Coşkun
 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.