DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“Aşırı kafein kısırlığı tetikleyebilir”

“Aşırı kafein kısırlığı tetikleyebilir”
09.11.2019
361
A+
A-

Çamlıca Medipol Üniversite Sağlık Kurumu Bayan Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Beyhan Badoğlu, millet arasında kısırlık olarak öğrenilen infertilite rahatsızlığının altında bir hayli neden olabileceğine dikkati sürükleyerek fazla kafein tüketimine ait uyardı. Badoğlu, yaptığı yazılı söylemede, kısırlık sebeplerine bakıldığında bayan ya da erkek kaynaklı olabildiğine işaret etti. Kısırlığın bayana veya erkeğe ya da her ikisine birden ait olabileceği gibi yüzde 15’lik hasta grubunda tüm araştırmalara karşın bir neden tespit etilmediğini belirten Badoğlu “Bayanlarda yaş 35’in üzerinde ise ve tetkik geçmişinde kısırlıkla alakalı belirtiler varsa araştırmaya zaman kaybetmeden başlanmalı. Her 100 çiftten 15-20’sinde görülen kısırlık yaş ilerledikçe daha sık görülür. Tek bir nedene bağlı olabildiği gibi; birkaç etkenin erkek ya da bayan etkenlerinden birkaçının kombinasyonu ile de hakikatleşebilir” bilgisini verdi.

“35 yaşından sonrasına dikkat”

Badoğlu, kadının yaşının ilerlemesi ile beraber hamilelik uğrunun ciddi bir düşüş izlediğini ifade ederek “Bu eksiliş özellikle 37 yaşından itibaren süratle kendini emin eder ve 40’lı yaşlara gelindiğinde ise yüzde 75’e varan infertilite kayıpları kollanır. Bu açıdan 35 yaşını geçmiş ve 6 ayın üzerinde kısırlık problemi olan bayanların jinekolojik değerlendirmeleri geciktirilmeksizin yapılmalı. Erkeklerde yaşın infertiliteye tesiri bayanlarda olduğu kadar bariz değil. Kısırlık sebepleri genel olarak erkek ve bayanlar arasında yarı yarıya paylaşılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Diyabet ve tiroid ehemmiyetli etmen”

Bayanlarda görülen infertilitede en sık tesadüfülen nedenler arasında tüp tıkanıklığı ve yumurtalık hastalıkları olduğuna değinen Badoğlu, öteki sebepleri şöyle sıraladı: “Endometriozis, çikolata kisti, yumurtlama bozuklukları, polikistik over belirtiyi, erken menopoz gibi nedenler de etkiliyor. Eksilmiş yumurtalık rezervi, geçirilmiş enfeksiyonlar ya da karın içi işlemler, karın içi yapışkanlık da infertiliteye yol açabiliyor. Ayrıca yüksek prolaktin seviyesi ki memelerden spontan süt gelişi en sık belirtisidir. Rahim miyomları ise rahim duvarında yer alan iyi mizaçlı urlardır. Mesken yerine göre infertiliteyi etkileyip etkilemediği hipotez edilebilir. Tiroid bezindeki aksaklıklar adet döngüsünü etkileyerek kısırlığa neden olabilir. Öte yandan radyoterapi ve kemoterapi de kadının faize kabiliyetini tesirler, özellikle faize sistemi ile alakalı geçirilmiş kanser hikayesi, alınan rehabilitasyonlar infertiliteye neden olabilir. Geç ergenlik, adet olamama, karaciğer rahatsızlığı, diyabet gibi rahatsızlıklar da bayanda kısırlığa neden olabilir.”

“Adet yarıyılındaki sancı ilk bulgu”

Badoğlu, fazla kafein tüketiminin, obezitenin, sigara ve içki kullanımının da kısırlığa neden olabileceğini belirterek, infertilite tanısı konabilmesi için görülmesi gereken ipuçları şöyle söyledi: “Adet kumpassızlığı, adet yarıyıllarında şiddetli sızı ve sancılar, hamilelik ve emzirme süreçleri haricinde memeden süt gelmesi en ehemmiyetli ipuçlarındandır. Fazla kilo ve hormon bozukluğuna da bağlı olabilecek fazla tüylenme, iltihaplı sivilce problemi de bulgulardandır. Erkeklerde ise üremeyle alakalı meseleler infertiliteyi gösterebilir.”

“Rehabilitasyon usulünü muayeneler tanımlar”

İnfertiliteye karşı uygulanan rehabilitasyonlar hakkında bilgi veren Badoğlu, laflarını şöyle noktaladı: “En çok öğrenileni tüp bebek rehabilitasyonudur ancak hangi usulün önerileceği, kararı hastanın yaşına, ne kadar vakittir hamilelik istemi mevcut olduğuna, daha evvelden yaşanmış bir hamileliğin olup olmadığına ve eşlere yapılan muayenelerin neticelerine bağlı olarak verilir. Şayet infertilite problemi kumpaslı yumurtlamanın olmamasından kaynaklanıyor ise tablet ya da enjeksiyon biçiminde verilebilecek ilaçlar sayesinde rehabilitasyon edilebilir. Aşılama ise bir öteki rehabilitasyon usulüdür. Bu rehabilitasyon doğurganlığın azami olduğu yumurtlama yarıyılında eşinizin spermlerinin kolay bir usulle rahim içine yerleştirilmesi ile uygulanır. Bu usul tüplerin sıhhatli olduğu ve sebebi söylenemeyen gidişatlarda önerilir. Sperm rakamının ya da hareketliliğinin çok düşük seviyelere inmeden eksildiği ya da spermin mekanik geçişinin olası olmadığı bazı gidişatlarda faal olarak kullanılır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.