Misyonerlik yaptığı iddia edilen din dersi öğretmeni açığa alındı

Aydın’da ilk olarak özel mekteplerde Din Dersi hocalığı yapan Atatürk İlahiyat Fakültesi mezunu Esma B.K. daha sonra devlet memuru olarak Din Derslerine devlet mekteplerinde devam etti. 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası vazifeden alınan, ancak daha sonra yine misyonu iade edilen Esma B.K.’nin sosyal medya hesaplarından misyonerlik çalışmaları yürütmesine karşın Kuşadası’nda bulunan Hasan Fatma Önal Anadolu Lisesi’nde, talebelere İslam dinini öğretmesi için derse girdiği iddia edilmişti. Şuurlu Hocalar Derneği tarafından yapılan “Yüzde doksanı Müslüman olan bir ülkede insanlara din eğitimi verecek insanların İslam ve Müslümanlıkla ilgisi olmaması kabul edilmez bir şey” söylemesinin muhtelif basın yayın uzuvlarında haber olmasının ardından açılan soruşturmanın selameti açısından hocanın sarihe alındığı belirtildi.

Kuşadası’nda bulunan Hasan Fatma Önal Anadolu Lisesi’nde Din Dersi hocalığı yapan Esma B.K.’nın İzmir Barosu’na kayıtlı avukatı Can Kurtulan, gazetecilerin suallerine cevapsız vazgeçti. Konuyla alakalı İngiliz gazetesi İndependent’e yazılı söyleme yaptığını ve dileyenlerin bu söylemeyi kullanabileceğini belirten Avukat Can Kurtulan, söyleme dışında hiçbir suale yanıt vermeyeceğini söyledi.

Mekteplerde Din Kültürü ve Terbiye Balakası Dersi hocayı olarak vazife yapmasına karşın misyonerlikle yargılanan Esma B.K.’nın avukatı tarafından İngiliz gazetesine yapılan söylemede “Geçtiğimiz günlerde hakkında çıkan gerçek değil haberler nedeniyle, müvekkilim üzerinden yosunu oluşturulmak istendiğini düşünmekteyiz. Müvekkilim ne misyonerlik faaliyeti yürütmektedir ne de din kültürü ve terbiye bilgisi müfredatına ve içeriğine ters ders anlatımı yapmaktadır. Buna karşılık, medyada yer alan amaç gösterici haberler sonrasında, müvekkilim sosyal medya üzerinden sanki hamleye uğramış; mevzubahisi hamleler iş ve özel yaşamının ciddi anlamda hasar görmesine neden olmuştur. Sadece iddiadan ibaret olan haberlerde müvekkilimin sarih şahıs bilgilerine yer verilmesi; aynı zamanda özel yaşam ve aile yaşamı saklılığının ihlal edilmesiyle sonuçlanmış ve halihazırda devam eden bu süreç müvekkilin huzurunu ve psikolojisini negatif doğrultuda etkilemiştir. Konunun hassasiyeti ve soruşturmanın selameti bakımından şu safhada daha fazla söyleme yapılmasına gerek olmamakla beraber; sürecin hukuka uygun ilerlemesi ve adaletli bir biçimde sonuçlanması için tüm adımların takipçisi olunacaktır” ifadelerine yer verildi.

İbrahim Kılınç