Bakan Akar’dan sözde Ermeni soykırımında gerçeklere ışık tutacak bir kitap

Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi tarafından alınan meşru takviyeden yoksun güya Ermeni soykırımının tanınması kararı Türk-Amerikan ilişkilerinde gerilime yol açarken, Ulusal Korunma Bakanı Hulusi Akar tarihi asıllara ışık yakalayacak bir kitap kaleme aldı. Akar, “Harbord Askeri Kurulu Raporu” başlıklı kitabının telif kazançlarını ise Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına affetti. Akar’ın kitabı, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson’un Ermenistan mandası mevzusunun araştırılması için 1919’da görevlendirdiği General Harbord başkanlığındaki kurulun raporunu esas alıyor. Amerika Birleşik Devletleri evrakları ile güya soykırım iddialarını çürüten rapor, Ermenilerin dünyaya ihraç ettikleri senaryoları da boşa çıkarıyor.

Kitapta Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’nin onayı ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson’un 1 Ağustos 1919 tarihinde Tümgeneral James G. Harbord başkanlığındaki askeri kurulu Anadolu ve Kafkaslar’daki vaziyeti araştırmak, hakikatleri incelemek üzere İstanbul’a yolladığı belirtiliyor. Mevzubahisi kitapta, analiz vazifeyi için seçilen kurulda Harbord’un yanı gizeme yüksek rütbeli iki subay, iki tuğgeneral dahil 11 subayın olduğu, çevirmen olarak vazife yapması kararlaştırılan Ermeni orijinli Amerikan subayları Binbaşı Haig Shekerjian ve Teğmen Harutiun H. Khachadorian ile beraber kurulun toplam personel rakamının 50’yi aştığı kaydolunuyor.

Rapora göre analiz gezisine başlamadan evvel yoğun Ermeni propagandasına maruz kalan ve Ermenilerin toplu mezalimlere maruz kaldıklarına dair ispatlar bulacağı temennisinde olan Tümgeneral Harbord, bölgeye geldiğinde bunun hakikate dönüşmeyeceğini fark ederek, ne savaştan evvel ne de savaştan sonra Anadolu’da Ermenilerin çoğunluğu oluşturduğu rastgele bir mesken yeri olmadığını tespit ediyor. Yapılan analizler sonrasında Harbord askeri kurulu, Türk ordusunun Rus hududunda bir taarruza ve Türk toplumunun da Erzurum etrafında Ermeni popülasyona müteveccih bir atak hazırlığı olduğu biçiminde daha evvel çıkan haberlerin aksine mevzubahisi haberlerin doğruluğunu kanıtlayacak hiçbir şey bulamadığını ifade ediyor. Ayrıca kurul, Türk toplumunun Ermeni mezalim ve hamlelerine maruz kaldığını da raporlarında bildiriyor.

Kitaba göre teknik hazırlıklar ve bir Amerikan kargo gemisi olan USS Martha Washington’un görevlendirilmesinin ardından birtakım güçlükler yaşandıktan sonra kurul, Paris’ten 20 Ağustos 1919’da gemi ile Brest Limanı’ndan 25 Ağustos günü parçalıyor. Kurul azaları, Çanakkale Boğazı’ndan geçerken Çanakkale Savaşı’nda yaşananları yad ederek hakikatleri propagandadan ayırmaya çalışıyor ancak, Harbord o günlerdeki Ermeni sorunu mevzusundaki duygularını şöyle söylüyor:

“Biz bütün anlamıyla Ermenistan’ı ve oradan gelen üzücü haberleri düşünüyorduk. Yazılıp çizilenlerin çoğu bir başka vakada propaganda olarak kullanılabilecek kalitedeydi. Ancak perişan Ermenistan hakkında denetleyeceğimiz tanıklar çok yakın sahada da göreceğimiz gibi yanılgısızlardı. Kurul abonelerimizden biri Paris’te karşılaştığı bir Ermeni’den bahsetti. Kendisine Ermenistan’la alakalı haberlerin gerçekten anlatıldığı kadar makûs olup olmadığını sorduğumda bu Ermeni ‘Evet, oldukça makûs. Neden? Zira ben dahi iki kere katledildim’ diye yanıt vermişti.”